MENU
[:tr]Prof. Dr. Kenan Erim[:]

Prof. Dr. Kenan Tevfik Erim

Kenan Tevfik Erim, (d. 13 Şubat 1929 – ö. 3 Kasım 1990), ismi Afrodisias (Aydın’ın Karacasu ilçesi Geyre beldesi) kazıları ile özdeşleşmiş Türk arkeologudur.

Bir diplomatın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. İsviçre’de başladığı eğitiminden sonra, babasının Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği’nde göreve başlaması nedeniyle 1948’den itibaren New York Üniversitesi’nde devam etmiştir. 1953’te bu üniversiteden Klasik Arkeoloji bilim dalında mezun olduktan sonra, Princeton Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora yapmıştır. Princeton’dan bir ekip tarafından Sicilya’da Morgantina sitinde yürütülen kazılarda ünlü arkeolog Profesör Karl Erik Sjoquist’in asistanlığını yapmıştır.

Afrodisias ekolü olarak tanımlanan heykeltıraş sanatçıların eserlerine duyduğu ilgi zamanla derinleşmiştir. 1961’de şahsi girişimleri ile bizzat organize ettiği bir keşif ve kazı programı ile Afrodisias’ta çağdaş araştırmaların başlamasını sağlamıştır. Prof. Dr. Kenan Tevfik Erim New York Üniversitesi’nde Klasik Çağ Profesörlüğü ve Afrodisias kazılarının başkanlığı görevlerini ölümüne dek sürdürmüştür. Gezi, yazı ve konuşmaları ile Afrodisias’ın dünya çapında üne kavuşmasında ve kazılar için özellikle ABD kaynaklı finansman temin edilmesinde de en büyük katkıyı sağlamış kişidir. Yine şahsi çabalarıyla New York, Paris, Londra, İzmir ve İstanbul (Geyre Vakfı) Aphrodisias Sevenler Derneklerini kurdurarak çalışmalara katkı sağlamıştır. Günümüzde de Geyre Vakfı Aphrodisias Müzesine ek bir salon yaptırmış ve Sebasteion restorasyonunu parasal olarak desteklemektedir. Kazılarda ortaya çıkarılan yapılar ve buluntular ve özellikle de heykel sanatı ürünleri, göz kamaştırıcıdır ve artık yetersiz kalmaya başladığı için Geyre Vakfının desteğiyle yenilenecek ve büyütülecek olan Geyre Müzesi’nde ve Aydın Müzesi’nde sergilenmektedir.

Prof. Dr. Kenan Tevfik ErimProf. Dr. Kenan T. Erim Aphrodisias’a ilk gelişini şöyle anlatır: “1959 yılının Temmuzunda Nazilli’den yola çıktığımda bu denli önemli bir seyahat olduğunu tahmin bile edemezdim. Karacasu’dan sonra çok kötü toprak bir yolla Geyre’ye ulaşmadan önce Aphrodithe Tapınağının sütunlarını gördüm. Köy tamamen Aphrodisias’ı kaplamıştı. Ancak muhteşemliğini gizleyememişti. Akşam olmadan Jeepim beni tekrar Nazilli’ye ulaştırdı. İlçenin tek otelindeki odamda günlüğüme şunları yazdığımı hatırlıyorum. Hayatımda yeni bir dönem başlıyor.”

3 Kasım 1990’da vefat etmiştir. Mezarı Aphrodisias Antik kentinde ölmeden 3 hafta önce restorasyonu bitirilen Anıtsal Tören Kapısı’nın güney tarafındandır. Ömrünün yarısını bu kentin ortaya çıkarılmasına harcayan Kenan Erim bu onuru hak eden bir kişidir. Ve bu Türkiye’de bir ilktir. Aphrodisias Müzesi’nde bir büstü bulunmaktadır. Şimdi O kendi değimiyle “sevgilisinin koynunda” yatmaktadır. Afrodisias kazıları ise Kenan Erim’in heyecanı ve kapasitesi olmadan sürmektedir.

Comments are closed.